BLOG
"MARKA"LAŞIN "BAŞKA"LAŞIN
05 Kasım

"MARKA"LAŞIN "BAŞKA"LAŞIN

Kobilerin her ne sektörde olursa olsun yaptıkları ana faaliyet aslında pazarlamadır. Sektör üretilen ürünü belirtir ama yürütülen faaliyetler pazarlama odaklıdır. Yeni ticaret anlayışında  çeşitli sektörlerde faaliyet gösteren bütün işletmeler üretilen ürünü en iyi nasıl satarımın derdinde. Bu “iyi” kelimesi aslında içeriğinde pek çok çabayı barındırıyor. Çünkü ürünler birbirine çok yakın, kullanılan teknikler bibirine çok yakın, fiyatlar da öyle hele ki artık  tüketiciler hareket etmeden ihtiyacı olan satın almayı teknolojik platformlar kullanarak yapabiliyorsa iyi ifadesi aslında kaliteli, uygun yerine farklı ve değer katan olarak anlam kazanır.

O zaman sizin ürününüz nasıl tercih edilecektir, nasıl akılda kalacaktır? Cevap uygun fiyat ve alımda esneklikse bu sizin alıcıyı ya da ekonomiyi finanse ettiğiniz bir yaklaşımdır finansal gücünüz açısından bir başarı göstergesidir. Cevap üründeki farklılıkta, akılda kalmayı sağlayan hizmet sunumunda, müşterinizin sizinle temasında yaşadığı tecrübede. Kısaca “Markanızda”.

Marka denince aklınıza hemen logo, web sayfası, kurumsal kimlik, güzel ofis cazibesi yüksek fiziksel ortamlar gelmesin. Size markalaşma yolculuğunda aklınızda kalacak bazı ipuçları vereceğim. Bunlar sizi başka bir kimliğe büründürecek.

1. Bulunduğunuz yeri öğrenin: Acil çıkışlarda hep gidilecek en kısa yolu gösterirler ama kimse henüz buradasınız demez. En kısa yoldan sonuca gitmekse zamanla yarışıyorsak o zaman bulunduğunuz yeri bilmelisiniz. Müşterinin algısında siz nasıl bir şirketsiniz, ürününüzün alıcııları kimler, memnuniyetleri ya da mutsuzlukları neler? Kısaca ölçümleyin. Unutmayın ki “Ölçemedğinizi değerlendiremez, değerlendiremediğinizi iyileştiremezsiniz!”

2. Marka kimliği değil marka kişiliğine odaklanın: Yapılan yüzlerce marka araştırmasına göre, tüketiciler markaları birer insan gibi algılıyor ve onları kişilik sıfatlarıyla tanımlıyor. Ve satın alma kararı olumlu marka kişiliğine sahip ürünler etrafında şekilleniyor. Şimdiye kadar ise herkes “marka kimliği”nden söz ediyordu, değil mi? Unutmayın marka kimliği tavandan tabana yayılan bir dayatmadır. Marka kişiliğine odaklı markalaşma çalışmaları ise tabandan yayılan titreşimlerle şekillenir. Bir cümleyle ifade etmek gerekirse, müşterilerinizin satın alma kararlarını etkileyen en önemli faktörlerden biri “şirketiniz şu an kapıdan girse, nasıl bir insan olarak tanımlanırdı.” sorusuna verilen cevaptır. Ürünlerinizin veya şirketinizin marka kişiliği müşterinizin kişiliğine ne kadar uygun olursa tercih edilme ihtimaliniz de o kadar artar.

3. Müşterilerinizle bağ kurun: Alışveriş yapılırken tüketicilerinizin tek sefer değil de ikinci ve sonrası alımlarında da size gelmesini istiyorsanız satış yaptığınız ürünle ve de diğer ürünlerinizle o kişinin aklında kalabilmelisiniz. Farklı bir yerden alım yaptığında siz aklına gelmeli ve rahatsızlık duymalı. Bunu sağlamak hem ne çok kolay hem de ne çok zor. Odaklanmanız gereken kapıdan içeri giren ya da size temas etmiş kişilere ihtiyaçlarında yanında ve çözümün bir parçası olduğunuzu hissettirmek. Ona onunla birlikte cebindeki parayla en iyi malı ve hizmeti alabileceğiniz çabasını göstermek. Onların özel günlerinde müşterilerinizi şaşırtın, müşterilerinizin yaşamında yerinizi ayırtın. Kimse ailesinden öne değer yerleştirmez müşterilerinizin ailesinden olun.

4. Markanız sizin kontrolünüzde değil: Sakın unutmayalım ki markaları toplumlar seçer benimser ve değerlendirir. Bu sebepten kamuoyu güveni alamamış marka hikayeleri ya da bu markaları temsil eden kişiler markanızın kontrolünü sizden alacaktır. Memnuniyet bireysel bir güdü ise memnuniyetsizlik yayılan bir dürtüdür. Markanızı yaratacak sizlersiniz evet ama ayakta tutacak ve taşıyacak toplumdur. Bu yüzden toplumun önem verdiği hususlarda sizler de işletme olarak yer alabilmelisiniz. Topluma aykırı düsen durumlarda da yine toplumun çıkarlarını koruyan yerde olmalı duruşunuz. Halka dokunan halkın markas olmuştur. Halka inin işletmelerinizde durmayın.

 

Bu zamana kadar markalaşmayla ilgili pek çok çalışma yürütmüş ya da hiç çalışmanız olmamış olabilir. Ancak şu bilgiyi hep aklımızda tutalım “Tüketici tek sefer alım yapandır”, şayet ki bir tüketici düzenli ve aynı markayı alıyorsa “Müşteri” olmuştur. Hepimizin hedefi tek seferlik alımlarla pazarlama ve ikna yoğun bir çaba içinde olmak yerine bizi düzenli tercih edecek bizim de onlar adına kendimizi sürekli iyileştirdiğimiz bir sadakat ilişkisi kurabilmektir.

Markanız siz demek, sizi diğerlerinden farklı kılanı bulun. Markalaştıkça başkalaşacaksınız.

 

Saygılarımla

Senem Kılıç

Bilgisayar Mühendisi, Yönetim Danışmanı

SenemKılıç

1978 Denizli doğumluyum. Ege Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği eğitimimi tamamladım. Dokuz Eylül Üniversitesi Sayısal Yöntemler Yüksek Lisansı Dokuz Eylül Üniversitesi İşletme Ana bilim dalında "X,Y Kuşağının İstihdam Politikaları" üzerine doktora eğitimi tez aşamasında devam etmekteyim...

Bana Ulaşın